Mağara Araştırma
Karanlık, ıslak, kaygan ve derin mağaralar araştırma çalışmaları için zorlu bir ortam sunmaktadır. Bu sebeple mağara araştırmaları günümüze yakın tarihlere kadar benzer coğrafi öğelerde yapılan araştırmalara göre geride kalmıştır. Teknolojinin ışıklandırma, giyim ve iple erişim alanlarındaki gelişimi mağara araştırmalarını giderek daha mümkün hale getirmektedir.
Mağara araştırmaları öncelikle mağaranın konumunun tespit edilmesini gerektirir bu sebeple çalışmalar genellikle masa başında jeoloji haritaları ve uydu fotoğraflarının incelenmesi ile başlamaktadır. Mağara oluşumuna uygun, potansiyel çalışma sahaları tespit edildiğinde ekipler ihbar toplama ve arazi çalışması aşamasına geçmektedir. Bazı durumlarda yöre halkı tarafından mağaracılara yapılan ihbarlar ekiplerin doğrudan bu aşamadan başlamasını sağlayabilmektedir. Mağaranın konumunun tespitinden sonra mağara içi çalışmalar ile mağara içi jeolojik, jeomorfolojik özellikler, mağara ekosistemi ve canlı çeşitliliği, insan yaşamına ait izler ve arkeolojik kalıntılar tespit edilmektedir. Mağara içi çalışmalar sırasında mağaranın plan ve kesitlerini oluşturmak adına ölçümler alınır, sayılan alanlardaki bulgular mağara haritasında işaretlenir.
Mağaraların büyük çoğunluğu karstik mağara adı verilen, çözünebilir kayaçlar içerisinde oluşan mağaralardır. Karstik mağaralar karst drenaj ağının yeraltındaki bölümünü oluşturduğu için yüzeyde mağaraların konumlarını işaret eden ipuçları bulmak mümkündür. Örneğin kör vadiler suları yeraltına batan vadilerdir bu sebeple kör vadilerin aşağı kısımlarında düden yapısı ile başlayan mağaralar bulmak mümkündür. Benzer şekilde karstik kaynaklar da yeraltı sularının yüzeye çıktığı yerler olduğu için kuru dönemlerde bu kaynaklardan mağara sistemlerine girmek mümkündür.
Karstik mağaralar çözünebilen kayaçların suyla çözünmesi sonucu oluşan ikincil mağaralardır. Bu sebeple çözünmenin daha hızlı gerçekleştiği dayanımı az alanlarda mağara bulma ihtimali daha yüksektir. Bu alanlar dirençsiz tabakalar, farklı yapıların temas halinde bulunduğu diskordans hatları, kırıkların bol bulunduğu antiklinal eksenleri ve fay yüzeylerinde bulunabilirler. Obruk ve dolinler yeraltı sistemlerine açılabilmektedir. Yaz aylarında mağaraların içinde yoğunlaşarak dibe çöken soğuk hava bazı çatlak sistemlerinden yüzeye çıkabilir. Bu sebeple yamaçlarda rastlanabilecek olan hava üfleyen delikler mağara konumlarını işaret etmektedir. Arazi taraması sırasında mağara ağızlarına yuva yaptığı bilinen Kırmızı Gagalı Dağ Kargası gibi canlı türlerinin izlenmesi de mağara konumlarının tespit edilmesini kolaylaştırmaktadır.
Mağara İhbarı
Çevrenizde daha önceden araştırması yapılmamış bir mağara görüyorsanız lütfen bize bildirin.
@izmadofficial